Bitti sanmıştım, unuttum demiştim, ömrümün geri kalanını sensiz geçirebileceğim fikrine bile kendimi inandırmıştım!...
En büyük yalan, insanın kendine söylediği yalanmış geç anladım.
Kaleminden çıkan birkaç cümleyle gözlerimin karşılaşması, yüreğimin seni yeniden hissetmesi, beynimin içine kazınan kare kare resimlerin ve kalabalıklar arasında yaşadığım başıboş dalıp gitmelerim!...
Seninle yaşadığı bir günü, tüm geçmişine ve geleceğine denk tutan bir ruhu, mahşere kadar taşımak zor gelecek biliyor musun?...
Öyle ya bir yağmur da, bir göl kenarında, gözlerinden içtim yağmur ve gece kadar yoğun şarabı ben!...
Gece senin derinliğindir ben de, yağmur benim yüreğimin sağanakları...
Aklıma düşmeye gör, en fırtınalı denizde yolunu kaybeden en acımasız dalga olur bakışlarım...
Dalgalarımın kayalıklarla buluştuğu an çıkan sesleri duymanı hiç istemem!
Canı çok acıyan bir deniz ağlıyor dersin eminim...
Seni özledim, anlıyor musun, özledim!!!
Gördüğüm her kuşun kanadına gözlerimi koyuyorum, bulunduğun diyarlara gelirler de seni görürüm diye...
Sana " yar" diyorum,
" yaralarım" kanıyor...
Sana "yara" diyorum,
tüm sözlerimin öznesi oluyor " yar` a"...
Yara giden yolda kocaman bir yaram var !
Ne diyeyim, yara yardansa akan kanım değil,
onun için gözümü bile kırpmadan verebileceğim canımdır ! ! !
__alıntı__ |
SANA YAĞMUR DİYORUM
(gidersen hani sığınaklarım? eksilir, zarar kalırım kalırım! yeni günün tenine dağılır yaralarım sana yağmur diyorum…)
uzun boylu umuttun tadında unutuldun nerde büyük uçurumların kış suların, yaz uykuların?
sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım uslanmayalım!
gün, vursun yükünü gecenin hırkasına yol, vursun sesini uzaklığın pasına sesime kibrit çaksan tutuşacağım sargısızım, çoğalırım; çoğaldıkça arsızım sana yağmur diyorum… en haklı aşk, alkışsız sürebilendir ve en haklı kavganın öznesi ölmemek için dövüşürken de ölebilendir…
o an işte o an ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde?
yeter kan sıçratmayın sabahın seherine boğulursunuz boğulursunuz!
Yılmaz Odabaşı |